Almanlar doğudaki Saksonya ve Thüringen eyaletlerinde sandık başına gidiyor. AfD seçimlerden en güçlü parti olarak çıkmayı umuyor.
Almanya'nın Saksonya ve Thüringen eyaletlerindeki seçmenler Pazar günü yapılacak bölgesel seçimler için sandık başına gidecek.
Saksonya'da yaklaşık 3,3 milyon, Thüringen'de ise yaklaşık 1,7 milyon kişinin oy kullanma hakkı bulunuyor.
Şansölye Olaf Scholz'un koalisyonundaki üç parti bölgesel parlamentolarda kalmak için gereken %5 barajının altına düşme riskiyle karşı karşıyayken, tüm gözler Almanya İçin Alternatif'in (AfD) performansında.
Aşırı sağ parti AfD, 9 Haziran'da yapılan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde oylarını önceki seçimlere göre 4,9 puan artırarak %15,9'a ulaştı.
Göç karşıtı politikalarıyla tanınan AfD eş başkanı Alice Weidel, bölgesel seçimleri “gelecek yıl yapılacak ulusal parlamento seçimleri açısından önemli bir kilometre taşı” olarak nitelendirdi.
Geçen yıl ilk belediye başkanlığı ve ilçe başkanlığı görevini kazanan parti, şimdi eyalet düzeyinde yönetme hakkını kazanmaya çalışıyor.
Öte yandan anketler AfD'nin oy oranının her iki eyalette de yüzde 30 civarında olduğunu gösteriyor. Bu, AfD'nin büyük olasılıkla bir koalisyon ortağına ihtiyaç duyacağı anlamına geliyor. Diğer partilerin AfD ile koalisyon kurmayı kabul etmesi pek mümkün görünmüyor.
AfD, daha önce komünist yönetim altında olan doğu bölgelerinde en güçlü durumda. Ulusal gizli servisler, partinin Saksonya ve Thüringen'deki şubelerini “kanıtlanmış aşırı sağcı” gruplar olarak resmi gözetim altında tutuyor. Thüringen parti lideri Björn Höcke, siyasi etkinliklerde kasıtlı olarak Nazi sloganları kullanmaktan suçlu bulundu ve temyize başvurdu.
Yeni parti etki yaratmayı umuyor
Almanya'nın ana muhalefet partisi muhafazakarlar, Haziran ayındaki Avrupa seçimlerini kazanan AfD'yi Saksonya ve Thüringen'de uzak tutmayı umuyor.
Saksonya'yı muhafazakar Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) 1990'da Almanya'nın yeniden birleşmesinden bu yana yönetiyor. Görevdeki vali Michael Kretschmer'in etkisiyle CDU'nun AfD'yi geride bırakacağına dair güven var. Thüringen'deki anketler AfD'nin arkasında CDU adayı Mario Voigt'un olduğunu gösteriyor. Ancak Voigt bir koalisyon kurmayı umuyor.
Öte yandan federal hükümetteki partilerin zayıf performansı Voigt'in umutlarını boşa çıkarabilir. Çünkü bu partilerden ikisi (Scholz'un Sosyal Demokratları ve Yeşil Çevreciler) her iki bölgesel hükümetin de küçük ortaklarıdır.
Vali Bodo Ramelow'un sol partisinin ulusal seçimlerde yenilgiye uğraması nedeniyle Thüringen siyasetinin özellikle karmaşık olduğu düşünülüyor. Partinin uzun süredir tanınan isimlerinden Sahra Wagenknecht, geçen yıl partiden ayrılarak Sahra Wagenknecht Alliance (BSW) adında yeni bir parti kurdu.
Ancak CDU, Doğu Alman hükümeti geleneğinden gelen Sol Parti ile işbirliği yapmayı uzun süredir reddediyor. Wagenknecht henüz işbirliği yapmayı reddetmedi ancak iki parti arasında net bir ittifak kurulmadı.
Mevcut yönetimden memnuniyetsizlik
Hem AfD'nin hem de BSW'nin yüksek oy oranları, iç kavgalarıyla bilinen ulusal hükümete yönelik hoşnutsuzluktan kaynaklanıyor. Her iki taraf da daha az müreffeh doğuda güçlü.
AfD bölgedeki yüksek göçmen karşıtı duyarlılıktan yararlanıyor. Geçen hafta Solingen şehrinde meydana gelen ve Suriyeli aşırılık yanlısı olduğundan şüphelenilen bir kişinin üç kişiyi öldürmekle suçlandığı ve hükümetin sınır dışı etmeyi kolaylaştıracak yeni tedbirler açıklamasına yol açtığı bıçaklama olayının bu seçimi etkileyip etkilemeyeceği henüz belli değil.
BSW ise sol ekonomi politikasını göçmen karşıtı bir gündemle birleştiriyor. CDU ayrıca ulusal hükümete göçmenlik konusunda daha sert bir tutum alması yönündeki baskıyı da artırdı.
Almanya'nın Rusya'nın Ukrayna'daki savaşına karşı tutumu da sorun teşkil ediyor. Berlin, Ukrayna'nın ABD'den sonra ikinci büyük silah tedarikçisi konumunda. Bu silah teslimatları hem AfD'nin hem de BSW'nin karşı çıktığı bir konu. Wagenknecht ayrıca Alman ve ABD hükümetlerinin 2026 yılında Almanya'da uzun menzilli füze konuşlandırmaya başlama kararını da eleştiriyor.
Scholz'un merkez sol Sosyal Demokratları tarafından yönetilen bir başka doğu eyaleti olan Brandenburg'da 22 Eylül'de üçüncü bir seçim yapılacak. Bir sonraki Alman ulusal seçimlerine bir yıldan biraz daha uzun bir süre kaldı.