Azerbaycan’ın kaçırılmaması gereken en iyi 5 yürüyüş rotası

Azerbaycan, vahşi manzaralar, sivri dağ zirveleri ve ücra köyler arasından geçen, dünyanın en etkileyici yürüyüş parkurlarından bazılarına ev sahipliği yapıyor. 

Bu parkurlar her seviyeden yürüyüşçüler için erişilebilir olsa da bu, parkta bir yürüyüş kadar basit oldukları anlamına gelmiyor. 

Rotaları tamamlayan yürüyüşçüler dağların zirvesindeki anıtlar, şeker kamışı rengindeki kayalıklar ve keşfedilecek masalsı mezralarla ödüllendiriliyor. 

Maceraya hazırsanız, Azerbaycan’ın en iyi beş yürüyüş rotasını sizler için derledik. Ayrıca, Outdoor Caucasus’tan yerel rehber Tural Mehbaliyev’den her rota için akılda tutulması gereken tavsiyeler de var. 

Galahudat’tan Azerbaycan’ın en yüksek köylerinden Kınalık’a

Mesafe/süre: 8km/3 saat  

Ülkenin en yüksek yerleşim yerlerinden birine doğru görkemli manzaralar eşliğinde bir yürüyüş için büyüleyici Kafkas Dağları doğru adres. 

Parkur Galahudat’tan başlıyor ve 8 km uzunluğunda tabelalı bir yolu takip ediyor. Yürüyüş yaklaşık 3 saat sürüyor ve tüm beceri seviyeleri için uygun. 

Azerbaycan’ın en yüksek zirvesi Bazardüzü’nün üzerinizde belirdiği Galahudat köyünden yukarı doğru tırmanmaya başlıyorsunuz.

Rotanın ana kısmı, soluk Gizilgaya kayalıkları ve yemyeşil Qudyalçay Vadisi manzaralı geniş, düz bir yol boyunca ilerliyor.

Varış noktanız Kınalık: Nüfusunun soyu Nuh peygambere kadar uzanan, kayalık bir çıkıntı boyunca dağılmış bir grup evden oluşan bir köy. 

Kınalık, Kafkasya bölgesinde sürekli yerleşim olan en eski yerlerden biri ve sakinleri yüzyıllar boyunca kendilerine özgü dillerini ve kültürlerini korumayı başarmış. 

Mehbaliyev’in “yaşayan antik mimari müzesi” olarak tanımladığı merkezde gezinirken köylülerin dokuma, çömlek ve kilim yapımı gibi geleneksel el sanatlarını icra ettiğini göreceksiniz.

Burada, geleneksel semaverde çay servisi yapan küçük bir çay evi ve yemek ile pansiyon hizmeti sunan konuk evleri bulacaksınız.

Masal ormanları için Sim Köyü’nden şelaleye

Mesafe/süre: 6,5 km/3 saat

Bu 3 saatlik parkur, Talış Dağları’nın kalbinde yer alan Sim Köyü’nde başlıyor. Köyde yaşam arıcılık, sebze ve büyükbaş hayvan yetiştiriciliği etrafında dönüyor. 

Sim, binlerce yıllık ağaçları ve evlerin arasında yer alan yosunlu kayalarıyla Yazar Tolkien’in hayal dünyasından bir yerleşim yeri gibi hissettiriyor. Köyün yakınında bir kamp alanı var ancak yerli ailelerin yanında da kalabilirsiniz.

Buradan Hirkan Milli Parkı boyunca 6,5 km’lik bir rota izleyeceksiniz. Meyve dolu mandalina bahçelerinden geçecek ve ışıltılı Hazar Denizi’ni seyredebileceksiniz. 

Yürüyüş, ormanın subtropikal neminden sonra serinletici bir dalış imkanı sağlayan Sim Şelalesi’nde sona eriyor.

Görkemli dağlar için Çıraqlı’dan Cevadhan zirvesine

Mesafe/süre: 13,9 km/5,5 saat 

Bu parkur, Qoşqar Dağı’nın gölgesindeki Genceçay nehrinin kıyısında uzanan Çıraqlı köyünde başlıyor.

Rotanın çoğunu toprak yol ve dağ patikaları boyunca yürüyorsunuz. Çok az ağaç ya da bitki örtüsü bulunduğundan, muhteşem Kepez Dağı, Qoşqar Dağı ve Murov sıradağlarının her taraftan yükselen kayalık zirvelerinin sonsuz manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz.

Mehbaliyev, tüm rotalarda olduğu gibi, yürüyüşçülere kaybolmamak ve çevreye zarar vermemek için işaretli patikalarda kalmaları gerektiğini hatırlatıyor. 

Cevadhan Zirvesi’nin tepesinde, 1786-1804 yılları arasında hüküm süren Gence Hanlığı’nın son hanı Cevad Han’ın anıtı bulunuyor. Heykel, mızrak şeklinde bir çitle çevrili Gence arması ile liderin profilinden oluşuyor.

Çıraqlı köyünde ve varış noktasına giden yolda su kaynakları var ancak dükkan yok, bu nedenle kendi yiyeceklerinizi getirmelisiniz.

Mayıs ve ekim ayları arasında bölgede kamp yapan çobanlar olabilir, bu yüzden yürüyüşçüler köpeklere dikkat etmeli. Mehbaliyev, “Kampı ve koyunları korumak için eğitildiklerini unutmayın.” diyor. Ancak kaybolursanız ya da sorun yaşarsanız çobanlar size yardımcı olabilir.

Yemyeşil vadiler ve şelaleler için Laza’dan Kuzun’a

Mesafe/süre: 6,5km/2,5 saat 

Bu rota Kusar bölgesindeki iki antik yerleşimi birbirine bağlıyor. Çok sayıda köklü konuk evinin yanı sıra restoranlar, kafeler ve bir bakkal dükkanına sahip olan Laza kasabasında başlıyor.

Rota, yaz aylarında yemyeşil, kış aylarında ise karla kaplı bir dağ geçidini takip ediyor. Bu rotayı soğuk aylarda geçmeyi düşünüyorsanız Mehbaliyev, dağlarda koşullar hızla değişebileceğinden hava tahminlerini kontrol etmenizi öneriyor.

Yol boyunca, Kusarçay geçidinde gürleyen İkiz Şelaleler’in nefes kesici manzarasını göreceksiniz.

Bu yürüyüşte iki tırmanış yapacaksınız. İlkinin tepesinde, Kızılkaya Dağı ve Şahdağ’ın yüce zirvelerinin gölgesinde yemyeşil Kusarçay vadisinin manzarasını seyredebilirsiniz.

Bir sonraki kilometre sizi ikinci tırmanış için tekrar yükselmeden önce vadiye indiriyor.

Sık ormandan son bir kısa iniş sizi Lezgi halkının yaşadığı renkli evlerden oluşan Kuzun Köyü’ne götürüyor. 

Gerçek üstü manzaralar için Şeker Kamışı Dağları

Kuba-Bakü karayolu boyunca batıya, Altıağaç dağ köyüne doğru ilerlerken gerçeküstü güzellikte bir vadiden geçiyorsunuz. Her iki tarafta da kırmızı, pembe, turuncu ve tebeşir renkli çizgileri ve girdapları olan dalgalı tepeler var.

Azerbaycan’a yönelik rehberler yazan İngiliz seyahat yazarı Mark Elliott, bölgeye Şeker Kamışı Dağları adını vermiş ve ismi böyle kalmış. 

Göz alıcı renklerin, kademeli erozyonla açığa çıkan kayadaki demir bileşikleri katmanlarından kaynaklandığı düşünülüyor. 

Yürürken yere yakından bakarsanız, kalamar benzeri eski bir belemnite ait fosilleşmiş kalıntıları görebilirsiniz.

Dağların arasında yılan gibi kıvrılan birkaç küçük patika var. Kendine güvenen bir yürüyüşçüyseniz ve bir GPS haritalama sisteminiz varsa, bunları kendi başınıza keşfetmeyi seçebilirsiniz.

Mehbaliyev, Beybayim Dağı’na ya da Beşparmak Dağı’na yürümeyi öneriyor.

“Ana dağlar otobana oldukça yakın, bu da arabayı yakınlara park etme ve kolayca yürüyüş yapma fırsatı veriyor.” diye ekliyor.

Aksi takdirde, en iyisi bir tura katılmak ya da Bakü yakınlarında bulabileceğiniz yerel bir şirketle organize bir yürüyüş yapmak.